13 Kasım 2023 Pazartesi

İstek Üzerine Söylenmiştir.

 

tezgahlar dolu mandalina

tartsana biraz


yağmurun dövdüğü toprak

kahrolsun şu sinüzit

bütün pencereler açık aynı gazze’deki gibi

bir şiir istiyorsun benden

halbuki bak yumruklarım sıkık

 

şimdi senin cemalinden nasiplenir dostların

ben mahrum

yine kahrolsun yollar

aklım sende

aklım kışa girerken teninde oluşan esmerlikte

hayır, yalan söyledim aklım gazze’de

kahrolsun sinüzit

kahrolsun,

aklım burun deliklerimden akmada

 

varlığının taze ve sıcak çekiciliği olmasa

gazze’de çocuklar ölmese

ve bir çare bulunsa sinüzite

toprak niyetine serilirim yağmurun altına

 

koklasana..



Çağdaş Ünbal

18 Ekim 2023 Çarşamba

Kan Kaybından Sonra Gelen

 

ve ben

çiçeklenmiş bir kiraz ağacı gibi

asılı duracağım göğsünde.

 

tortusu ayrılıp da hayatın

kalınca bir başıma, bir göz odada

sen geleceksin önce aklıma 

sonra aramayla yitirdiğim günlerim


toprağı ısıtan gülüşün kalacak bende bir

gerisi silinecek

yaşamın bütün cilveleri

açlık ve ayak tabanlarımdaki ağrı

paltosuz geçirilen kış

bilet bulamadığım mahşer günü

elbet yalnızlık.


yine de

çiçeklenmiş bir kiraz gibi

asılı duracağım göğsünde.



Çağdaş Ünbal

7 Eylül 2023 Perşembe

Acele Edilmiş Bir Yaşam Üzerine

 

dağları çok sevdim

ve baharı

olmayacak düşler kurdum

uyur uyanık

kırkıma varmadan kanserle tanıştım

unuttum isimlerini dostlarımın

 

iyi şiirler okudum

ömrüm çoğalmadı

tırnaklarımı uzamadan kestim

hep varacak gibi yürüdüm yollarda

ve utandım

yetişemediklerimden

 

yıllardır içimde ankara ayazı

ankaradan bunca yol uzakta

 

sahi eylül müydü en hüzünlüsü

son eylül

son ayaz

ellerimi sizlere bağışlıyorum

kış günlerinize

sıcaktır ellerim çünkü

bağışlayın

 

trenleri çok sevdim

ve çaresiz bekleyişleri garlarda

bunun türküsünü dinlemiştim

geldi çattı şimdi şurama

ne yapsam da göstersem size

içimdeki sarılmaları

 

bir de deniz

ne büyük kudret

korkmuyorum artık

ve kokmuyorum

 

ölüler kokmaz,

onlar sizin burnunuzun defosu.


Çağdaş Ünbal

4 Temmuz 2023 Salı

Dal ve Kuş Üzerine.

 

Dalda bir kuş gibi

Kalbim,

Kuş yemişim, kirazım

 

Alacağım vardı bu hayattan

İnadım ve öfkem

Sen çıkageldin,

Sindi dereler

Işıkları yandı elektriksiz köylerin

Göğsümde bir şenlik alayı

Sana doğru yürüyen.

 

Bak ellerim nasıl da telaşlı

Kıyısında bir kentin

Bütün denizleri kucaklamış gibi

 

Dalda bir kiraz gibi

Kalbim.



Çağdaş Ünbal


22 Haziran 2023 Perşembe

Kişisel Ağrılar

 

eskimiş raylara
ki raylar hep eskidir
sararmış,
küflü bir ayrılık izidir
boş tarlaların kenarında
 
öylece eski raylara sırtımı verip
dağlara doğru yürüdüm
bir iz de ben bıraksam diye düşündüm
daha günaşıkları doğrultmamıştı bellerini
mayıs yağmurları düşmemişti toprağa
 
aklımı ve fikrimi dikip dağ başlarına
yürüdüm
ve ben yürüdükçe ayaklarımın altında kaydı dünya
yalnızladım
bir başıma kaldım bu yolda

masallar anlatılmayalı çok olmuştu
türkülere konu sevdalar yoktu
toplu taşıma ve egzoz
lanetli bir yeryüzünden
kaçışı arıyordu insan
başka dünyalara
ve ben yürüyordum
kusursuz bir dağ
mutlak bir yalnızlığa

 
önce sesler geride kaldı
o masal köyleri zaten yoktu
şiir olmasa hepsi bir efsaneden ibaretti
 
dünyanın doruğuna vardığımda
kendimle gelenleri ayıkladım bir zaman
eklemlerimden söküp attım
irin dolu konuşmaları, gülüşleri
kalmadı avucumda bir maden
bir beden olarak kaldım, orada.
 
olsun dedim,
dünyaya küsenin şemsiyesi olmaz
 
dişlerimi saydım fazlaydı
allah ve bulutlara inandım
inandıramadım kendimi
yalnızlıkların olmadığına.

kendime küstüm.



Çağdaş Ünbal


28 Eylül 2022 Çarşamba

Hızla Tüketilen.

 

güzle birlikte 
evini terk etti göçmen kuşlar
döndüklerinde aynı yuvayı bulmak umuduyla


ağaçlar yaprak döktü
akşamlar soğudu ve 
görünür görünmez bir sis 
kapladı uzun binaların uzunluklarını


döndüklerinde aynı çocukları bulamayacaklarını bile bile
lunaparklarda toplanma telaşı

 

işte güz,

soğukkanlı ve sebep ayrılıklara.


bütün güzellemelerinden bağımsız
soğumasıyla dağların çehresinin,
soluk bir önlüğün geçirilmesiyle çocukların üstüne
eklemlerini sıcak tutmanın telaşı
yazılı değil
market broşürlerinde.


ayrılıklar ve 
rafta kalmış gocuk
ellerimize yapışan,
kışla birlikte içlerine üfleyip ısıttığımız
diri tuttuğumuz umut.



Çağdaş Ünbal



31 Ağustos 2022 Çarşamba

Öfke Üzerinde Sevda Söylencesi

 

seni düşünmenin bir ağırlığı var

sırtımıza binmişken hayat

ayçiçekleri kadar güzel

ayçiçekleri kadar dolu

sana dönerek.


seni özlemenin bir güzelliği var

çorba telaşesinde akarken günler

bir göl kadar dingin

bir balık gibi heyecanlı


senin bir ismin var

bunca harf arasında sıkışıp kalmış

gölge düşmüş bir gül kadar güzel

gölge kalkmış gibi üryan.


bir ritmi var adımlarımın

sana ulaşmayan bütün yollar kahrolsun

güller ve göl,

kahrolsun ayçiçekleri

ve içinde adının geçmediği bütün kelimeler.



Çağdaş Ünbal